-
1 أعوج
أَعْوَج1. yılankaviAnlamı: dolambaçlı2. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan3. yampiriAnlamı: eğri büğrü giden4. çarpıkAnlamı: düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş -
2 أود
Iأَوَد1. güçsüzlükAnlamı: güçsüz olma durumu2. dolambaçAnlamı: dolanarak giden3. emekAnlamı: çok çalışmak, sa'y4. meşakkatAnlamı: güçlük, sıkıntı5. zahmetAnlamı: sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet6. bitkinlikAnlamı: bitkin olma durumuIIأَوِد1. yılankaviAnlamı: dolambaçlı2. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan3. yampiriAnlamı: eğri büğrü giden4. çarpıkAnlamı: düzgünlüğünü yitirerek eğrilmişأَوَّدَçarpıtmakAnlamı: gerçek anlamından saptırmak, çarpık duruma getirmek -
3 معقوف
مَعْقُوف1. yılankaviAnlamı: dolambaçlı2. kancalıAnlamı: kancası olan3. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan4. yampiriAnlamı: eğri büğrü giden5. çarpıkAnlamı: düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş -
4 معوج
مُعْوَجّ1. yılankaviAnlamı: dolambaçlı2. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan3. yampiriAnlamı: eğri büğrü giden4. çarpıkAnlamı: düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş
См. также в других словарях:
çarpık — sf., ğı 1) Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. Ç. Altan 2) mec. Kötü Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış. H. Taner 3) Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük